Parkinson Hastalığının Tedavisi İçin Doğal Çözümler

Parkinson hastalığının tedavisi için, taze, meyve ve sebzelerin alınması, vücudun detoksifikasyonunun yapılması, daha fazla probiyotik tüketilmesi, aşırı demirin önlenmesi, iyi bir ruh halini teşvik eden yiyeceklerin seçilmesi ve yemesi, daha fazla vitamin tüketerek, Omega-3 alımını artırmayı gerekir, yeşil çayı ve protein alımını azaltmakta fayda sağlar.

PARKİNSON HASTALIĞI NEDİR?

Parkinson hastalığı dejeneratif nörolojik, zayıf denge, kas sertliği, yürüme zorluğu ve sık sık titreme ile karakterize kronik bir hastalıktır. Belirtilerin kişiden kişiye değiştiği bildirilmiştir, ancak zaman geçtikçe, kendi başınıza giyinme gibi basit görevler gerçek bir zorluk haline gelir. Çoğunlukla yaşlı insanları etkiler ve kadınlardan daha fazla erkekte teşhis edilmiştir. Çevrenin yanı sıra genetik faktörlerin de hastalığın başlangıcından ve ilerlemesinden sorumlu olduğu bulunmuştur. Genellikle dejeneratif bir hastalıktır ve semptomlar farklı hastalarda farklı şekilde kendini gösterir. Bu nedenle, her hastanın aynı şekilde doğal tedavilere cevap vereceği kesin olarak söylenemez. Parkinson hastalığının erken uyarı işaretlerinden bazıları sertlik (vücuttaki sertlik), titreme, postüral instabilite ve bradikinezi (hareket yavaşlığı) olarak da bilinen zayıf bir duruş içerir. Parkinson hastalığı olan hastaların bazıları yürürken duraklar veya hareketlerinde tamamen donarlar. Eşlik eden semptomlar arasında kabızlık ve ilgili sindirim sorunları, idrar sorunları, genellikle konuşma, yemek yeme veya yürüme, depresyon, yorgunluk, sıkıntılı uyku düzeni, cinsel işlev bozukluğu, ses ve cilt ile ilgili sorunlar gibi sıradan eylemlerde bulunma sorunu yer alabilir. Bazı doğal ilaçlar ve diyetlerin Parkinson hastalığının tedavisinde faydalı olduğu kanıtlanmıştır. Bazı çalışmalar bağırsakta ‘ikinci beyin’ olarak etiketler çünkü bağırsak sağlığında herhangi bir iyileşme veya bozulma, zihinsel veya fiziksel olsun, genel sağlık durumunu doğrudan etkiler. Hak ettiği doğru diyetle tedavi etmeyi seçerseniz, vücut kendini iyileştirir. Bunlar, aşağıda detaylı olarak verilmiştir:

TAZE, ÇİĞ MEYVE VE SEBZELERİN ALINMASI

Taze çiğ meyveler ve organik sebzelerin, vücudunuzu temizleyen tüm gerekli besinleri sağladığı bilinmektedir. Besinler arasında antioksidanlar, fito-besinler, enzimler, mineraller, vitaminler, flavonoidler, amino asitler, antienflamatuar özellikler ve lif bulunur. Bu besinler yemeğin sindirilmesi için gereklidir ve bu besin maddelerinin boşluğunu tüketmek, büyük miktarda sindirim ve bağırsak hasarına neden olabilir.

 VÜCUDU DETOKSİFİYE ETMEK

Çevremizde herbisitler, pestisitler, ilaçlar, yapay gıda katkı maddeleri ve işlenmiş şeker dahil olmak üzere kolayca bulunabilen çok çeşitli zararlı toksinleri içeren bizim gibi bir çağda, diyet yoluyla kasıtlı olarak zararlı toksinler koymaktan kaçınmalıyız. Bu toksinler hücrelerimize zarar verir ve boğulur. Detoksifiye etmek için, herhangi bir besin sağlığınızda bir fark yaratmadan önce, tam bir gastrointestinal ve karaciğer temizliğine ihtiyacınız vardır.

PROBİYOTİK OLARAK DAHA FAZLA FERMENTE GIDA YEMEK

Yararlı bakteriler, bağırsaklarımızda genellikle daha az fermente diyetlerin neden olduğu bağırsak florasının seviyesini artırmak için önemlidir. Sağlıklı diş etleri çok sayıda hastalık ve rahatsızlığı önlemek için çok önemlidir. Bağırsaklarınızı faydalı bakterilerle doldurun ve sağlığınızda ki farkı görün

Bu tür bakteri, kombucha çayı, kefir, kimchi, fermente soya (tempeh) ve lahana turşusundan elde edilebilirsiniz. Bu yenilebilir maddeler, vücudun ağır metalleri detoksifiye etmesine ve çevresel toksinlerin etkin bir şekilde parçalamasına yardımcı olur.

AŞIRI DEMİRDEN KAÇININ

Ağır metal toksisitesinin Parkinson hastalığının ana nedenlerinden biri olduğu bildirilmiştir. Baş dönmesi ve bayılma, düşük tansiyonun bazı belirtileridir ve ayrıca ağır metal zehirlenmesinin bir sonucudur. Parkinson hastalığının reçeteli demir takviyesi hastaları genellikle beyin sağlıklarında bozulma yaşarlar. Bu aynı zamanda erkeklerin Parkinson hastalığına kadınlara göre daha yatkın olmalarının nedenidir, çünkü kadınlardan farklı olarak, vücutlarından aşırı kan salma yollarının bulunmaması. Vücuttaki bu aşırı demir, beyin hücrelerinde ve kanda oksidasyona neden olan hemokromatoz denilen bir durumdan sorumlu hale gelir.

 RUH HALİNİZE İYİ GELECEK  YİYECEKLERİ SEÇİN

Parkinson genellikle dopamin eksikliğinin bir sonucudur ve dopamin iyi bir ruh halinden sorumlu olan bir nörotransmiterdir. Beyinde dopamin üretimine neden olan yiyecekleri yemek Parkinson semptomlarını azaltmada oldukça önemlidir. Yumurtalar, hindistancevizi yağı, fındıklar ve omega-3 ile zenginleştirilmiş yiyecekler, beyin sağlığını iyileştirmeye yardımcı olan bazı süper gıdalardır. Antioksidanlarda yüksek olan diğer gıdalar, vücutta oluşan serbest radikallerin sayısını artan yaşla azaltmak için idealdir. Ayrıca, içinde bulunan iltihap önleyici besinlere sahip besinler, sadece tüm vücutta değil, aynı zamanda beyinde de iltihaplanma riskini azaltmaya yardımcı olur.

 DAHA FAZLA B VİTAMİNİ ALMAK

Endişe, depresyon ve psikoz gibi birçok psikolojik sorun folat ( B9 vitamini ) ve kobalamin ( B12 vitamini ) eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Yaşa bağlı beyin dejenerasyonu ve olası hafıza kaybı da diğer önemli B vitaminlerinin eksikliğinden kaynaklanır.

DAHA FAZLA MAGNEZYUM TÜKETİN

Takviyeleri en iyi seviyelerde çalıştırmak için toksin alımını durdurmak zorunludur. Zehirli, işlenmiş diyetleri tüketmeyi bıraktığınızda, besinler hücre büyümesini ve gelişimini olumlu yönde etkilemeye başlayacaktır. Magnezyum, Parkinson hastalığının semptomlarını tersine çeviren ideal bir tamamlayıcıdır. Toksinlerin birikimi, ağır metaller ve kalsiyum düşük magnezyum alımından kaynaklanır. Yeterli miktarda magnezyum, ağır metallerin ince bağırsakta emilmesine izin vermez ve bu mineralin varlığı nedeniyle cıva ve alüminyum toksisitesinin ölümcül etkilerini önler.

OMEGA-3 ALIMINI ARTTIRIN

Omega-3’ler, dopamin seviyelerini arttırmada ve beyindeki inflamasyon seviyesini azaltmada oldukça önemlidir. Yabani deniz ürünleri en iyi omega¬-3 kaynağıdır ve haftada en az üç kez tüketilmesi gerekir, böylece Parkinson hastalığının semptomlarında belirgin bir azalma mümkündür. Fındık ve tohumlar diğer zengin omega-3 kaynaklarıdır ve PD semptomlarını büyük oranda azaltırlar.

YEŞİL ÇAY TÜKETİN

Yeşil çay vücuttaki serbest radikallerle savaşmada son derece gerekli olan tüm gerekli flavonoidler ve polifenol antioksidanlarına sahiptir. Yeşil çayda theanine adı verilen başka bir mineralin varlığı da dopamin seviyesini arttırır. Parkinson semptomlarında bir azalma görmek için günde 3 bardak yeşil çay tüketilmelidir.

PROTEİN ALIMINI SINIRLAYIN

Gelişmiş protein alım seviyesinin, vücuttaki kas sertliğini ve sertliğini arttırdığı gösterilmiştir. Sadece akşam yemeğinde protein almayı deneyin, böylece bu makronun gerekli seviyesi vücutta fazlalığa yol açmadan tüketilebilir.

SONUÇ OLARAK

Parkinson hastalığına temel olarak dopamin adı verilen iyi hissettiren bir hormon düzeyindeki azalma neden olur. Antioksidanlar, omega-3 ve antienflamatuar özellikler bakımından zengin bir diyet rejiminin adapte edilmesi, dopamin oluşumunda oldukça yararlı olduğunu kanıtlayarak PD semptomlarında bir azalmaya neden olabilir.