Son yıllarda toplum olarak her yaştan bireyler odaklanma konusunda sorun yaşıyor. Birden çok işi bir arada ve farklı uyaranların arasında yapmaya çalışıyor, sonucundan verim alamıyor. Pandemi sürecinde teknolojinin daha çok kullanılmasıyla birlikte odaklanamama ve uyaranlar nedeniyle online derslerden ve çalışmalardan verim alamama konusunda çocuklarımızın yaşadığı sorunları daha çok gözlemliyoruz.
İşte çocuklarımızın odaklanmayı öğrenmelerini ve geliştirmelerini sağlayacak 7 önemli adım.
1-Ailece sohbet edin
Çocuklarımızın birey olduğunu hep hatırlayın. Onların görüşlerini almak, onların önemsendiğini göstermek ve bir konuda ortak kararlar almak için aile sohbetleri düzenleyin. Bu sohbetlerde herkesin kendi fikrini belirtmesini sağlayın. Bu sohbetlerde odaklanma konusundan bahsedin. Sizin neler yaptığınızı, nasıl ilerlediğinizi ve nasıl verim aldığınızı paylaşın. Bu sohbetlerde odaklanma konusunda hep birlikte kararlar alın ve bu kararları birlikte uygulamayı hedefleyin.
2-Çocuğunuzun odaklanma tarzını belirleyin
Herkesin odaklanma tarzı farklı olabilir. Anne baba olarak sizin odaklanma tarzınızı çocuğunuzdan beklemeyin. Çocuğunuz öğrenen ve gelişen bir birey. Onun özelliklerine ve doğasına uygun çalışma şeklini gözlemleyerek tanımlayabilirsiniz. Bir konuda kaç dakika dikkatini toplayabiliyor, etraftan bir uyaran geldiğinde tepkisi nasıl oluyor, kaç dakika ara verdiğinde daha fazla konuda odakta kalabiliyor? Bunları siz de onlarla birlikte oyun şekline getirip belirleyin.
3-Suçlama dilinden kaçının
Çocuklarımızı değerlendirirken suçlama dilinden kaçının, yargılayıcı olmayın. Yapmıyorsun, yapamıyorsun yerine “Başka hangi şekilde yapman daha iyi olur, bak bir de böyle bir yol var, bunu denemek ister misin, birlikte deneyelim mi, bak ben böyle yapıyorum, beni izleyip sonra sen de yapmak ister misin?’’ gibi motive edici, onları durumun içine çektiğimiz olumlu bir dille gelişim sürecini başlatabiliriz. Yaşadığı sorunları da bizimle rahatlıkla konuşmasını sağlayabiliriz. Böylece sorunun çözümüne daha sağlıklı ulaşabiliriz.
4-Birlikte hedef belirleyin
Hedef olmadan odakta kalamayız. Her yaş için geçerli olan bu durumu hem kendiniz hem de çocuklarınızın çalışma planını yaparken göz önünde bulundurun. Başarılı insanların her zaman bir hedefleri vardır. Hedefe odaklı olduğumuz zaman çalıştığımız konunun da içinde kalırız. Çocuklarımız için de aynı şekilde çalışmalarının öncesinde işleyecekleri konu, çalışmanın süresi ve çalışmanın sonunda elde edilecek sonuç konusunda önceden bilgilendirme yapmalıyız ve bunu çocuklarımızla birlikte hazırlamalıyız. Bu şekilde onları odakta tutmamız daha kolay olacaktır.
5-Sık ama belirli sürede mola verin
Teknolojik ortamda ve ekran karşısında odaklanma süresi hepimiz için farklıdır ve daha kısadır, çünkü gözlerimizi yoran bir ışıkla karşı karşıya kalıyoruz. Ekran ışığı daha sık göz kırpmamıza neden oluyor. Göz kırpması arttıkça dikkatimiz dağılıyor. Bu nedenle çocuklarımız için ders çalışma süreleri belirlenirken arada küçük molalar da belirlenmeli. Çocuklarımızın alışkanlıklarına göre belirlenecek sürelerde molalar vererek rahatlamalarını sağlamalıyız. 20 dakikada bir 5 dakikalık bir mola süresi olabilir. Ancak süreler her çocuk için değişir, bunları önceden deneyerek belirleyelim. Molalarda da dinlenmelerini ve kişisel ihtiyaçlarını gidermeleri için yönlendirelim.
6-Destekleyici olun
Çocuklarımız farklı bir dönem yaşıyor ve alışkın oldukları birçok şey değişti. Bu değişime çok çabuk adapte olduklarını gözlemlesek bile, içlerinde yaşadıkları çok farklı duygular olabilir. Çocuklarımızın odaklanması için onlara yol gösterirken onları gerçekten desteklediğimizi hissettirelim. Onları zorlamadan ve yormadan yapacağımız küçük egzersizler ve oyunlarla onların yanında yer alalım. Çocuklarımızı ekranın karşısından tek başına bırakmak ve ders saatini tamamladığını bilmek yeterli değil. Onların her adımını destekleyerek onları yönlendirmek de yine biz ebeveynlere düşüyor.
7-Süreci alışkanlığa dönüştürün
Bu adıma kadar her şey düzenli, sürekli ve coşkulu şekilde yapılmalı. Çocuklarımız bu düzeni hissetmeli ve coşkuyu da yaşamalı. Birlikte rutin olarak ilerleyeceğiniz tüm adımları devam ettirin. Çocuklarınıza rutini öğretin ve bunu her çalışma konusunda bir alışkanlığa dönüştürün. Bu şekilde çocuklarınız çalışma konusunda ne yapacaklarını öğrenecek ve alışkanlıkla birlikte çalışma süreleri de uzayacaktır.
Odaklandığımız konuda iyi olur, o konuda gelişim sağlarız.
Yasemin Sungur Hakkında
Kendisini “hayat öğrencisi, eğitmen, yazar, sohbetçi, harekete geçiren” olarak tanımlayan Yasemin Sungur, Gelişim Enstitüsü kurucusu olarak 40 yılı aşan süredir bireysel ve kurumsal gelişim odaklı Yönetim, Liderlik, İletişim ve Kariyer konularında eğitim programları hazırlıyor ve sunuyor, gelişime liderlik yapıyor. Kariyer koçluğu ve rehberlik yapıyor. Sürekli okumayı, öğrenmeyi ve gelişimi hayatının merkezine koyan Sungur, Martı Kitap Kulübü’nü kuruyor bu kapsamda kitaplara olan tutkusunu “Kitap ile Sohbet” konulu bir etkinlikle paylaşıyor. Aynı zamanda “Yazar ile Sohbet” ve “Şiir ile Sohbet” etkinliklerini de hayata geçiren Sungur’un, “Hayat ile Sohbet” başlıklı kapsamlı bir sohbet programı da bulunuyor. Martı Dergisi isimli blog dergi yayınlayan, gelişim odaklı yazı kampları düzenleyen Yasemin Sungur, “Harekete Geç!” ile aktif online gelişim programı ile eğitimlerine devam ediyor. ‘’Kariyerim Gelecek’’ isimli bir de kitabı bulunan Sungur üretmeye, paylaşmaya ve öğrenme yolculuğuna devam ediyor.