Aktüel
Obezite, sebep olduğu pek çok hastalıklarla beraber kişinin hayat standartlarını düşürmektedir. Vücudun taşıdığı yükün artması nedeniyle eklemlerin hareket işleyişlerinde gerileme gözlemlenir. Endoskopik yöntemlerle uygulanan işlem sayesinde kısa süre içerisinde kilo kontrolü gerçekleştirilir. Öğünlerin sonrasında kişinin yaşadığı ani acıkmalar ortadan kalkar.
Mide Balonu Nasıl Takılır?
Uluslararası literatür kapsamında mide içerisine yerleştirilen balon uygulaması obezite cerrahi anlamında etkili bir yöntemdir. Hastalar tarafından sıklıkla başvurulan mide küçültme ameliyatı teknikleri arasında sayılmamaktadır. Operasyon öncesinde kişinin sağlık açısından gerekli koşulları sağlamasına yardımcı olur.
İşlemler sırasında hasta kısmi olarak uyku haline geçer. Sedasyon adı verilen kısa zaman içerisinde süren bilincin kapalı olma halidir. Kişinin midesinin içerisine sıvı ya da havayla dolu olan bir balon konulur. Bu sayede sindirim amacıyla mideye giren gıdaların oranı azalacaktır.
Mide balonu uygulaması yalnızca tüketilen besinlerin girişini engeller. Eğer hastalar, yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik adımlar atmazsa daha ileri seviyelerde tedavilerin uygulanması gerekebilir. Aynı zamanda diğer mide küçültme işlemleri ile karşılaştırıldığında olumsuz yan etkileri oldukça azdır. Bu nedenle pek çok kişi tarafından tercih edilir.
Mide Balonu Nedir ve Kimlere Uygulanır?
Vücut kitle indeksi ve vücut değerlerine bağlı olarak uzman hekim tarafından karar verilir. Hastanın boy ve kilo seviyesini oranladığımız zaman 25 ve üzerinde ise endoskopik mide balonu uygulaması gerçekleştirilebilir. Bunun haricinde yalnızca estetik kaygılardan dolayı başvurulması sakıncalıdır. Tetkiklerin sonucunda obezite teşhisi alan kişilerin tedavisinde sıklıkla tercih edilir.
Alanında uzman hekim ile beraber tedavi öncesi ve sonrası süreç aşama aşama planlanması gerekir. Fizyolojik nedenler ve çevresel faktörlerden dolayı bazı kişilere uygulanması sakıncalıdır. Mide iltihabı, darlığı ve mide fıtığı gibi rahatsızlıklara sahip bireylere uygun değildir. Kan ve damar sağlığı açısından sorunları olan ve hamilelik dönemindeki kişilere de mide balonu işlemi yapılmamalıdır.
Obezite tedavileri kapsamında ilk uygulanmaya başladığı dönemlerde ileri düzey tekniklere geçiş amacı taşımaktadır. Vücut kitle indeksi 40 ve üstünde seyreden ve cerrahi operasyon için risk grubunda olan hastalarda kullanılır. Mide balonu yerleştirilen kişiler, istenilen kilo seviyesine ulaşılır. Ardından anestezi altında işlemlere uygun duruma gelir.
Diyabetik bulgular, yüksek tansiyon ve uyku apnesi olan bireyler, aynı zamanda obezitenin getirdiği sağlık problemlerini de yaşayabilir. Ortopedik hastalıklar ve kanser gibi kişinin yaşam kalitesini bozmaktadır. Bu nedenlerden dolayı mide balonu uygulamasıyla beraber kilo dengesi sağlanarak mevcut hastalıklarda iyileşme yaşandığı gözlemlenir.
Avantajları Nelerdir?
Aşırı kilo etkisiyle bireylerde ortaya çıkan rahatsızlıkların tedavisinde büyük ölçüde katkısı bulunur. Ortopedik sağlık sorunları ve damar tıkanıklığı gibi kişinin hayat kalitesini düşüren durumlarda olumlu yönde etki eder.
Rutin olarak uygulanan endoskopi uygulamasıyla teknik açıdan çeşitli benzerlikleri bulunur. Gelişmiş mide küçültme teknikleri sayesinde delinme ve kanama oluşma ihtimali oldukça düşüktür. Her ihtimale karşı alanında tecrübeli ve uzman hekimler tarafından işlemlerin gerçekleştirilmesi oldukça önemlidir.
Eklem ve aktivite kısıtlaması, kalp rahatsızlıkları başta olmak üzere pek çok hastalığın tedavisinin bir parçasıdır. İnsülin direnci geliştiren kişilerde de mide balonu uygulamasında fayda sağlamaktadır. Özellikle doktor gözetiminde yaşamlarını sürdürmeleri halinde büyük ölçüde iyileşme yaşandığı gözlemlenir.
Mide Balonu Sonrası Süreç
Midenin sindirim sisteminde kapladığı alanı küçültmek amacıyla hastaların başvurduğu bir uygulamadır. Diğer tedavi yöntemlerine göre geçici bir süre boyunca vücut içerisinde kullanılabilir. Mide balonunun türüne göre 6 ila 12 aylık dönemi kapsamaktadır. Hastanın yeme – içme ve hareket alışkanlıklarından da direkt olarak etkilendiği gözlemlenir.
Yeni nesil yöntemler ve materyaller ile beraber uygulama sonrasında yaşanan olumsuz etkenler en az düzeye indirilir. Operasyon ertesi takip eden günlerde kusma ve mide bulanması beklenen durumlardır. Vücuda bilinmeyen bir madde girdiği için bağırsak işleyişinde de beklenmeyen birtakım sorunlar yaşanabilir.
Bu anlamda, obezite cerrahi alanında uzman hekim ve hijyenik koşullar altındaki klinik ortamında işlemlerin yürütülmesi gerekir. Aksi takdirde mide balonunun patlaması gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılabilir. Operasyonun yalnızca estetik kaygılardan dolayı gerçekleştirilmez. Kilo nedeniyle tıbbi olarak ciddi boyutlarda sorunlar yaşayan bireylerde hekim değerlendirmesi sonucunda uygulanması tavsiye edilir.